Dikey Hakkaniyet Nedir? Erkekler ve Kadınlar Arasındaki Farkı Eğlenceli Bir Şekilde Anlıyoruz!
Giriş: Hakkaniyet Meselelerinde “Dikey” Bir Yaklaşım Var mı?
Bütün dünyada, hakkaniyet denildiğinde bir grup insan derin düşüncelere dalar, diğer grup ise “Ama bana göre böyle!” diyerek soluğu tartışmalarda alır. Ve bir anda, bir tartışma yerine, adeta bir felsefi ders dinlemeye başlarız. Peki, hakkaniyetin dikey versiyonu nasıl bir şey olabilir? Tıpkı bir dağın zirvesine tırmanmaya çalışan bir grup insan gibi mi? Erkekler, çözüm odaklı bir şekilde doğru yolda ilerlerken, kadınlar empatik yaklaşımlarla “Hadi, hep birlikte tırmanalım!” diyerek dağın etrafında halatları hazırlıyor mu?
Merak etmeyin! Dikey hakkaniyetin ne olduğunu, mizahi bir açıdan ele alarak anlamaya çalışacağız. Hem de, erkeklerin çözüm odaklı yaklaşımını ve kadınların ilişki odaklı bakış açısını gözler önüne sererek!
Dikey Hakkaniyet: Ne Demek Oluyor Bu?
Dikey hakkaniyet, aslında basit bir kavram ama biraz karmaşık bir şekilde anlaşılıyor. Sadeleştirirsek, dikey hakkaniyet, her bireye veya grup için farklı çözümler sunarak eşitliği sağlamaya çalışmak gibi bir şeydir. Yani, “Herkese aynı şeyi veriyorum, hadi bakalım, herkes mutlu olsun!” yaklaşımından ziyade, “Herkese ne gerekliyse onu verelim, böylece herkes mutlu olur!” düşüncesi daha etkili bir yöntemdir. Herkesin ihtiyaçları farklıdır, değil mi? Kendi evinizde bile, eşinizin istediği sıcaklık, sizin istediğinizden farklıdır.
Örnek verelim, hayali bir arkadaş grubumuz olsun: Ahmet, Ayşe ve Mehmet… Ahmet’in soluğu her zaman “Çözüm burada!” diyen pragmatik bir bakış açısıyla aldığı bir dostumuz. Ayşe ise “Ama Ahmet, Ayşe bu durumu nasıl hissediyor?” diyen, duygusal zekasıyla ön plana çıkan bir arkadaş. Mehmet ise “Yapmayın, hepinizin söylediklerinin ortasında kayboluyorum!” diyen, ve kimsenin ne dediğini anlamayan ama “Bir tane de mi söylemedim?” diyen klasik bir karakter.
Şimdi soralım, işte bu üç kişi hakkaniyetli bir çözüm arayacak! Ahmet ne yapar? Bütün çözüm önerilerini sıralar ve “Bitti işte, sorunun çözümü burada!” der. Ayşe ise çözümün sadece çözüm olmadığını, insanların bu çözümü nasıl hissettiklerini de sorgular. Mehmet ise “Yeter ki hep birlikte çözüm önerelim ve birlikte mutlu olalım!” diyen, ancak hepimize “gizli bir strateji” öneren takım arkadaşıdır. İşte bu karışım, dikey hakkaniyetin temeli olabilir.
Erkekler ve Kadınlar Arasındaki Dikey Hakkaniyet Farkları
Biraz eğlenceli bir şekilde, erkekler ve kadınlar arasında dikey hakkaniyet anlayışının nasıl farklılaştığını ele alalım.
Erkekler: “Problem Çözme” Yolu
Erkeklerin dikey hakkaniyet anlayışı, genellikle çözüm odaklıdır. “Sorun var, çözüm burada!” diye bağıran erkekler, sorunu net bir şekilde tanımlarlar ve çözüm önerilerini sıralar. Erkekler, çözüm önerisi sunarken genellikle “Herkesin eşit olduğu bir çözüm öneriyorum” düşüncesine sahip olsa da, aslında çoğu zaman, tüm bireylerin ihtiyaçlarına duyarsız kalırlar. Yani, her şeyin çözüm yolu vardır ama çözümler bir araya geldiğinde herkesin istekleri bir anda karşılanmaz. Bu durumda, dikey hakkaniyetin gerektirdiği esneklik eksik olabilir. Ancak erkekler, ne kadar çözüm önerisi sunduklarına odaklanarak hak arayışını dışa vururlar.
Kadınlar: “Herkesin İhtiyacı Farklıdır” Düşüncesiyle İlerler
Kadınlar ise, dikey hakkaniyetin daha empatik ve ilişki odaklı bir yaklaşımını benimserler. Her bireyin farklı ihtiyaçları olduğuna dikkat ederler. “Herkesin kendine özgü bir durumu var” diye düşünen kadınlar, genellikle çözüm sunarken duyguları, hisleri ve ilişkileri göz önünde bulundururlar. Yani, erkekler için problem çözme odaklı çözüm sunan bir yaklaşım mümkünken, kadınlar, her kişiye özel çözüm yolları arar ve sonuç olarak tüm bireylerin en mutlu şekilde çözüm bulmasını isterler.
Tabii ki, her kadın ve erkek bu şekilde davranmaz, ama genel olarak bu farkı görmek mümkün. Peki, erkeklerin çözüm odaklı yaklaşımını ve kadınların empatik tutumlarını göz önünde bulundurduğumuzda, dikey hakkaniyetin şekli, aslında herkese ne tür bir çözüm sunduğuna bağlı olarak değişiyor.
Sonuç: Dikey Hakkaniyet Gerçekten Herkes İçin Eşit mi?
Sonuçta, dikey hakkaniyet nedir? Her bireyin ihtiyacına uygun bir çözüm üretmektir! Tabii, bu arada “ama ben daha çok istiyorum!” diyenler olacaktır, değil mi? Hakkaniyet gerçekten herkes için eşit olmalı mı, yoksa herkesin kişisel çözüm yolları mı olmalı? Bu, tartışmaya açık bir konu.
Sizce, erkeklerin çözüm odaklı bakış açısı mı, kadınların empatik yaklaşımı mı daha haklı? Yorumlarınızı bekliyorum!
Sağlıkta hakkaniyet “yatay” ve “dikey hakkaniyet” olmak üzere iki boyutta değerlendirilmektedir. Yatay hakkaniyet, eşit sağlık ihtiyacı olan bireylerin eşit düzeyde hizmet alabilmesidir. Dikey hakkaniyet ise, daha fazla sağlık ihtiyacı olan bireylere daha fazla sağlık hizmetinin sağlanması anlamına gelir.
Doru! Fikirlerinizin hepsine katılmasam da katkınız için minnettarım.
Dünya Sağlık Örgütü’ne (WHO) göre, sağlığın ana belirleyicileri, sosyal ve ekonomik çevre, fiziksel çevre ve kişinin bireysel özelliklerini ve davranışlarını içerir . Hukuksal düşünme yöntemlerinin temel unsurları arasında yer alan hakkaniyet “adil düşünme tarzına” veya “adaletsizliklere” tepki gösteren hukuk duygusuna işaret eder . Genellikle “hukuka ve hakkaniyete göre” formülüyle ifade edilir. HAKKANİYET Ansiklopediler – Tübitak – Ansiklopedi Tübitak – Ansiklopedi ansiklopedi hakkani…
Oktay!
Her ayrıntıda aynı fikirde değilim, fakat teşekkür ederim.
Sağlık hizmetlerinin üç temel bileşenleri süreklilik, etkililik ve verimlilik olarak belirlenmiştir. 11 Şub 2021 Sağlık Hizmetlerinin Yürütülmesinde Temel İlkeler Nelerdir? blog saglik blog saglik-hizmetlerinin-y… Sağlık hizmetlerinin üç temel bileşenleri süreklilik, etkililik ve verimlilik olarak belirlenmiştir.
Ceren!
Önerilerinizle metin daha içten oldu.
Hukuksal düşünme yöntemlerinin temel unsurları arasında yer alan hakkaniyet “adil düşünme tarzına” veya “adaletsizliklere” tepki gösteren hukuk duygusuna işaret eder . Genellikle “hukuka ve hakkaniyete göre” formülüyle ifade edilir. Örneğin bir öğretmenin başka bir ildeki okula atanması gibi, o kişinin statüsünde veya sınıfsal konumunda değil sadece mekânsal bazda bir değişimin olması, bir yatay hareketlilik durumudur.
Metin! Düşüncelerinizin bir kısmına katılmıyorum, yine de teşekkür ederim.